SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 461 >>

بَاب فِي كَنْسِ الْمَسْجِدِ

16. Mescidleri Süpürmek

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَبْدِ الْحَكَمِ الْخَزَّازُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْمَجِيدِ بْنُ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ أَبِي رَوَّادٍ عَنْ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ الْمُطَّلِبِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حَنْطَبٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عُرِضَتْ عَلَيَّ أُجُورُ أُمَّتِي حَتَّى الْقَذَاةُ يُخْرِجُهَا الرَّجُلُ مِنْ الْمَسْجِدِ وَعُرِضَتْ عَلَيَّ ذُنُوبُ أُمَّتِي فَلَمْ أَرَ ذَنْبًا أَعْظَمَ مِنْ سُورَةٍ مِنْ الْقُرْآنِ أَوْ آيَةٍ أُوتِيَهَا رَجُلٌ ثُمَّ نَسِيَهَا

 

Enes b. Malik (r.a.)'den, demiştir ki; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana, kişinin mescitten çıkardığı toza toprağa varıncaya kadar ümmetimin ecirleri arz edildi. Ve yine bana ümmetimin günahları da arz edildi ki, kulun kendisine (nimet olarak) verilen bir sure veya ayeti unutmasından daha büyük günah görmedim."

 

 

Diğer tahric: Tirmizi, Sevabü'l-Kur'an

 

AÇIKLAMA:     Hadis-i  Şerifte "toz - toprak" diye terceme ettiğimiz (kazat) kelimesi, aslında toprak, saman veya kirden suya veya diğer içeceklere düşen şey manasındadır. Burada kir, saman çöpü, veya başka şeylerden müslümana eza veren az şey kast edilmiştir. Bu ifadelerden anladığımıza göre, Allahu Teala müslümanların yaptığı her türlü ameli, büyük küçük demeden değerlendirecek, hiç birisini karşılık­sız koymayacaktır. Bizim mühimsemediğimiz çok basit ameller yarın kıya­mette karşımıza çıkacak ve amel defterimizin ibresini lehimize yöneltmeye müessir olacaktır. Mescidden bir saman çöpünü çıkarma sevap olarak kaydedildiğine göre, camileri süpürme, temizleme ve cemaatin huzur içerisinde namaz kılmalarına yardımcı olmanın sevabı da elbette karşılıksız kalmaya­caktır.

 

Müslümanların iyi amelleri bu şekilde değerlendirileceği gibi, kötü amelleri de değerlendirilecek; bu amellerin günahları da karşılarına çıkarılacak­tır. Hz. Nebi, müslümanların günahlarının da kendisine gösterildiğini ve bunların en büyüğünün, öğrenilen sure veya ayetin unutulması olduğunu haber vermiştir. Çünkü, İslam dininin ana kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. Kur'an-ı Kerim’i unutma, ona değer vermeme ve İslam dinini ihmal demektir.

 

Diğer bir hadiste büyük günahlar, Allah'a ortak koşma, rızık korkusuy­la evladı öldürme, komşunun karısıyla zina yapmak şeklinde sıralanmıştır. Buna göre hadisler arasında bir    tezat ortaya çıkmaktadır. Zahirde çelişki gibi görünen bu durum birkaç şekilde açıklanmıştır:

 

a. Bir şeyin günah yönünden üstünlüğü onun ihtiva ettiği günah ile ölçülür, mutlak olarak ifade edilmez. Mutiak olarak düşünülünce küfür'den daha büyük günah yoktur.

 

b. Mirkat'ta, buradaki günahın büyüklüğü küçük günahlara nisbetledir, denilmiştir.

 

c. Bazıları, Kur'an'ı unutmaktan maksadın ona inanmamak olduğunu söylemişlerdir. Bu durumda da hadisler arasında ihtilaf söz konusu olmaz.

 

Büyük günah sayılan unutma, öğrenilenin unutulmasına sebep olacak derecede, Kur'an'a kasten ilgisiz kalmaktadır. Çünkü, başka hadislerde, ku­lun, unuttuğu şeyden dolayı muaheze edilmeyeceği beyan edilmektedir.

 

Bazı alimler, Kur'an-ı Kerim'i unutmayı, yüzünden okuyamamak şek­linde anlamışlardır, Şir'atü'l-İslam şerhinde de bu şekilde ifade edilmiştir. Kur'an-ı Kerim'i unutmaktan maksadın, ona iman etmemek ve Kur'an'dan yüz çevirmek olduğunu söyleyenler de vardır.

 

Kur'an-ı Kerim'den ezberlenen bir bölümü unutmanın hükmü mezhep­ler arasında ihtilaflıdır.

 

İmam Malik'e göre, kendisi ile namaz sahih olandan fazla olarak Kur'­an'dan birşeyler ezberlemek müstehap, onu unutmak mekruhtur.

 

Şafii'ye göre, Kur'an-ı Kerim'den ezberlenen bir harfi bile unutmak bü­yük günahtır. Bu günahtan kurtulma tevbe ve unutulanı ezberlemekle müm­kündür.

 

Hanbelilerin meşhur görüşlerine göre, Kur'an-ı Kerim'i unutmak bü­yük günahtır.

 

Hanefiler, Kur'an'ın tümünü veya bir kısımını -bir ayet bile olsa- unut­mak büyük günahtır, demişlerdir.

 

Hadis-i şerifte, Kur'an-i Kerim'i unutanlar anlatılırken, "Kur'an-i Ke-rim'i ezberleyip de unutanlar" denmemiş; kendisine Kur'an'ın sure veya ayet­lerini ezberleme imkanı verilip de unutanlara buyurulmuştur. Bu ifadedeki incelik, aslında hıfzın, Cenabı Allah tarafından ihsan edilen büyük bir ni­met, onu unutmanın da nankörlük olduğuna işarettir.

 

Ümmetin iyi veya kötü amellerinin Resulullah (s.a.v.)'e arzedilmesinden murad "Efendimizin bilgisinin onları ihatasından kinayedir" denilmekle be­raber, hakikat olması da mümkündür. Hakikat olduğu kabul edilirse, bu arz Mi'rac'da vaki' olmuştur.

 

Bazı Hükümler

 

1. Allah (c.c), Ümmetin (hatta bütün insanların) küçük büyük hiç bir amelini karşılıksız bırakmaz.

2. İbadet mahalleri temiz tutulmalıdır.

3. Kur'an-ı Kerim'den bir sure bile olsa ezberleyip unutmak veya onunla amel etmemek günahtır.